Kahvenin tarihçesi, kahvenin anavatanı
Etiyopya’da başlar. Efsaneye göre, Kaldi adında bir çoban, keçilerinin kahve
meyvesini yedikten sonra enerjik davrandığını fark etmiş ve böylece kahvenin
tarihi başlamıştır. Bu keşif, kısa sürede Arap Yarımadası’na taşınmış, Yemen’de
kahve kültürünün temelleri atılmıştır.
Osmanlı’da kahve
büyük bir değer kazanmış, 1554 yılında İstanbul Tahtakale’de açılan Osmanlı’da ilk kahvehane ile toplumsal
hayatın bir parçası haline gelmiştir. “İlk kahvehane hangi padişah döneminde açıldı?”
sorusunun cevabı ise Kanuni Sultan Süleyman’dır. Dünyanın ilk kahvehanesi kabul
edilen bu mekânlar, sadece kahve içilen yerler değil; aynı zamanda sohbet,
edebiyat ve siyasetin konuşulduğu sosyal alanlardı. Kahvehanelerin sosyal
hayata etkisi, toplumun kültürel gelişiminde önemli bir rol oynadı.
Kahve,
Osmanlı’dan sonra Avrupa’ya geçti. Peki kahve Avrupa’ya ne zaman ve nasıl
gitti? 17. yüzyılda Venedik üzerinden başlayan yolculuk, kısa sürede Londra,
Paris ve Viyana’ya yayıldı. Böylece kahve, hem Doğu’nun hem Batı’nın sosyal
yaşamını şekillendiren eşsiz bir içecek olarak tarihte yerini aldı.